Türkiye… Avrupa Birliği’ne Katılma Hayalinden “Neo Osmanlıcılık” Politikasına Uzanan Yolculuğu
Fırat Araştırma Merkezi
– Cınar Saleh
– Şirin Fırat
– Dr. Abdülilah Al-Mustafa
Çalışmanın Başlıkları
Çalışma Özeti
Giriş
Birinci Bölüm: Adalet ve Kalkınma Partisi ve “Neo Osmanlıcılık” Politikasındaki Rolü
İkinci Bölüm: “Neo Osmanlıcılık” Stratejisi
Üçüncü Bölüm: “Neo Osmanlıcılık” Politikasının Yayılma ve Genişleme Yöntemleri
Dördüncü Bölüm: “Neo Osmanlıcılık” Politikasının Genişleme ve Yayılma Araçları
Beşinci Bölüm: “Neo Osmanlıcılık” Politikasının Hedeflenen Bölgeleri
Araştırmanın Sonuçları
Çalışma Özeti
Bu çalışma, sıkça bahsedilen ve yazılan “Neo Osmanlıcılık” politikasının özelliklerini, yönlerini ve hedeflerini ele alırken neredeyse eksiksiz bir şekilde incelenmiş olup, bu yaklaşım veya politikanın, sadece kurucusu Ahmed Davutoğlu’nun ağzından sözlü olarak açıklandığını, belgeler ve siyasi içerik açısından Adalet ve Kalkınma Partisi’nin stratejik hedeflerinin bir parçası olmadığını belirtmek önemlidir. Ancak, bu yaklaşım şimdi Türkiye’deki hükümet partisinin lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğindeki uygulamaların bir parçası haline gelmiştir.
Osmanlıcılık kavramının anlamı, hükümeti oluşturan güçlerin ihtiyaçları ve çıkarlarına dayalı olarak belirli bir dönemde ve belirli amaçlar doğrultusunda ortaya çıkan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin rolünü anlamadan önce ele alındı. Ayrıca, bu parti için geçiş dönemi belirlendi ve küresel sistemle ilişkisi ve “Neo Osmanlıcılık” politikasına doğru dönüşümü incelendi; bu politika, yaratıcı güçleri tarafından oluşturulan güçlere karşı bir tür isyan olarak öne çıktı.
“Neo Osmanlıcılık” politikasının kavramı ve stratejisi tarihsel-kültürel boyut, ekonomik boyut, askeri boyut, jeopolitik ve stratejik boyut gibi çeşitli boyutlara dayandırıldı. Bu boyutlar, “Neo Osmanlıcılık” stratejisinin teorik olarak nasıl uygulanabileceğini anlamak ve pratikte nasıl hayata geçirilebileceğini incelemek için tanımlandı. Bu proje ve hedeflerinin özü bu çalışma sayesinde ortaya çıktı; bu proje üzerinde çalışanlar, iki ana yönde ilerlemeyi benimsemiş gibi görünüyor: biri İslami çoklu kültürel, diğeri ise İslami Turani bir yaklaşım.
“Neo Osmanlıcılık” politikasının uygulanmasında birçok araç kullanılmaktadır ve bu araçlar arasında İslam dininin önde geldiği görülmektedir. Din, sistematik ve kurumsal bir şekilde siyasi amaçlar ve “Neo Osmanlıcılık” hedefleri için kullanılmakta ve uyarılmaktadır. Ayrıca, Türk yönetiminin bağlı olduğu sivil, dini ve insani kuruluşlar gizli bir rol oynamakta ve bu kuruluşlar, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin projesini desteklemek için kullanılan dini hareketler için çeşitli faaliyetlerde bulunmaktadır. Bu bağlamda, Türk televizyon dizilerinin bir araç olarak kullanılması da dahil olmak üzere çeşitli yöntemler arasına dahil edilebilir. Ayrıca, ekonomik olarak geri kalmış ülkelerin projeler ve yatırımlar için ihtiyaç duymaları, Türkiye’nin ekonomik kapasitesini geliştirmek için kullanılmasına yol açmaktadır.
Adalet ve Kalkınma Partisi, bu projeyi uygulamak için bir dizi araç kullanmaktadır ve radikal İslamcı örgütler bu araçlardan birini oluşturur. Ankara’nın çeşitli radikal hareketlerle ilişkileri, El Kaide’nin Asya ve Afrika’daki kollarından, İslam Devleti ve taraftarlarına kadar birçok örnek ile belgelenmiştir, ve piramidin tepesinde Müslüman Kardeşler örgütü yer alıyor. Ayrıca, Bozkurtlar örgütü de önemli bir araç olarak öne çıkmaktadır; bu örgüt yüksek bir örgütlenme düzeyine sahiptir ve şubeleri, kampları ve taraftarları bulunmaktadır ve Türk kimliğini İslam diniyle birleştirmeyi savunan bir Turanist yaklaşım benimsemektedir.
Son olarak, Erdoğan ve partisinin hedeflediği bölgeler belirlenmiş ve jeopolitik bölümlere göre dağıtılmıştır. Bu bölgeler, Adalet ve Kalkınma Partisi için özel bir öneme sahiptir, çoğu İslam ülkeleri, Türklerin ve Müslümanların yaşadığı bölgelerdir.
Çalışma, bu projeden etkilenen ve bunun karşısında olan güçleri belirlemiş, bu projeye karşı caydırıcı güçleri tanımlamış ve önerilerini bu caydırıcı güçleri desteklemeye odaklamıştır; çünkü bu güçler, bu politikayı ifşa eden ve ardından karşı koymaya çalışan tek güç olarak ortaya çıkmıştır.